Avrupa

İskoçya, İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda ile birlikte Birleşik Krallık’ı oluşturan 4 ülkeden biridir. İskoçya’yı yakından tanıyalım…

Üçte birini kapladığı Britanya adasının en kuzeyinde yer alır. Güneyde İngiltere’ye komşu olan ülkenin doğusunda Kuzey Denizi, batısında ise Atlantik Okyanusu yer alır.

Başkenti Edinburgh, diğer önemli şehirleri Glasgow, Aberdeen, Dundee, Stirling’tir. Edinburgh, Orta Çağ’dan kalma kaleleri, tarihi binaları ve doğal güzellikleri ile bilinen bir şehirdir.

İskoçya’nın para birimi sterlindir.

İskoçya bağımsız bir ülke olmamakla birlikte, kendine ait bayrağı, başkenti ve parlamentosu vardır.

Ülke, coğrafi olarak 3 bölgeye ayrılmıştır:

Manchester şehri, İngiltere'deki Lancashire Bölgesi'nin hem ticari hem de kültürel anlamda başkenti. Aynı zamanda şehir sanat ile iç içe yapısıyla, basın ve yüksek öğrenimin büyük anlamda etkin olması ile de ön planda. Bu nedenle İngiltere Manchester gezilecek yerler bakımından oldukça gelişmiş bir şehir. Şehrin kültürel yapısı turistleri fazlasıyla etkiliyor. Bunun yanı sıra şehir bilindiği üzere eğlence hayatı ve spor tesisleri ile de dikkat çekiyor. Tabii bu durum da Manchester’da gezilecek yerler oldukça geniş bir skalada şekilleniyor ve belirleniyor. Hatta şehir özellikle eğlence ve spor konusunda öyle bir gelişme gösteriyor ki, Manchester'ın sadece bu doğrultuda bile yeniden yapılandığını söyleyebiliriz. Ayrıca Manchester’de gezilecek yerler sadece tarihi mekanlar ve spor tesisleri ile kısıtlı kalmıyor, Manchester alışveriş konusunda da turistlere bolca alternatif sunan bölgelere sahip.

Budapeşte, Danube Nehrinin ikiye ayırdığı ve üç ayrı şehrin birleşiminden meydana gelen, ziyaretçilerini sürprizlerle şaşırtan ve gelip görmeden karşınıza ne çıkacağını bilemeyeceğiniz 1.7 milyon nüfuslu bir şehir. Birkaç defa gitme fırsatı bulduğum şehir hemen her yönüyle beni etkilemeyi başardı. Gelişmiş toplu taşıması, gezilecek yerlerinin birbirine yakın olması, şehrin mimari dokusu ve genel atmosferi yanında tabi sıcakkanlı insanları ile gezilmesinin kolay ve keyifli.

Barok ve gotik mimarinin hâkim olduğu şehrin tarihi merkezi Buda, yüksek bir tepeden, çoğu on dokuzuncu yüzyıldan kalma Pest bölgesine bakıyor. Geniş bulvarları ve zarif neo-rönesans binaları, meşhur Zincir Köprü’den muhteşem görüntüsüne ve övgüyü hak eden mimarisinde uzun süre gözünüzü alamıyorsunuz.

Konu Macar mutfağı olunca söylenecek çok şey var demektir. Ilık ve hafif baharatlı yemeklerinden, tatlımsı lezzetlerinden tutunda daha neler neler… Etrafta gezerken mis kokular duyarsanız bilin ki Macar mutfağı çıkar bir yerlerden. Şimdi gelelim Budapeşte’de ne yenir, ne içilir sorusunun cevaplarını aramaya.

Budapeşte… Tuna Nehri’nin iki yakasında kurulu gerdanlık gibi birbirinden güzel köprüleriyle süslü şehir Budapeşte. Güzelliğinin yanında sıcacık insanlarıyla da güzelliğine güzellik katan bir yer. Budapeşte’nin başkenti Macaristan, Tuna’nın salınarak akıp giderken uğradığı ülkelerden biri. Daha daha neleri varmış? Neleri yemeliymiş, içmeliymiş? Nereleri gezmeliymiş? Merak edenler buraya.

Kıştan itibaren rotayı Orta Avrupa'ya çevirdik. İnternetten o bölge ile ilgili araştırmalar yapıyoruz. Yalnız ne ile gidemeyeceğimize karar veremedik. Arabayla Niş üzerinden Budapeşte'ye gidip oradan itibaren mi dolaşsak derken...

Eşim Wizz Air sitesinde bir kampanyaya denk geldi. O gün için (Nisan ayı) geçerli bir indirim.

Hemen ailecek toplandık. Temmuz ayından 11 gün aralıklı tarih belirledik. İstanbul-Budapeşte gidiş dönüş biletlerini internetten hemen aldık (165 € 4 kişilik bilet ücretleri, 50 € da Wizz Air'in her zaman kullanacağımız indirim kartı). 

Wizz Air'le seyahat edenler bilir, valiz konusunda titizler.  Sırt çantası boyutu dışındaki tüm çantalardan ayrıca ücret alıyorlar. Biz de rezervasyon sırasında bu şıkkı (small bag) işaretledik. Yani herkes için bir sırt çantası.

İlk defa tatil tarihimiz ve en azından başlangıç ve bitiş yerimiz belli oldu. 

Viyana’da geçirdiğimiz muhteşem 2 günden sonra babamın ısrarla direttiği Budapeşte’ye doğru yola çıktık.

Trenle Viyana'dan Budapeşte'ye

Viyana Budapeşte arasının trenle yaklaşık 3 saat sürdüğünü duyunca tren’i tercih ettik. Yaklaşık kişi başı 30euro’ya biletlerimizi önceden aldık. Tren oldukça konforluydu tavsiye ederim. Havaalanı ise şehre 25km uzaklıkta. Metro ve otobüs ile şehre ulaşım mümkün.

İrlanda'nın tarihi başkenti Dublin, insanı içine çeken hareketli caddeleri, göz alıcı binaları ve eğlenceli şehir yaşamıyla Avrupa'nın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri. Şehrin adı yerel dilde ''siyah havuz'' anlamına geliyor. Kendisi ise ismiyle tezat oluşturacak kadar renkli ve heyecan verici. Dublin'i keşfetmek için geçerli 6 nedeni sıralayalım dedik ve bakın karşımıza neler çıktı.

Brexit kararından sonra oldukça ilgi görmeye başlayan İrlanda ve özellikle Dublin'e Türkiye'den de günden güne ilgi artıyor. Küçük ve yeşil bir adada bulunan, birası, yağmuru, pubları ile ünlü bu şehire gitmek için çok neden var. Daha evvel Londra'ya veya İngiltere'nın herhangi başka şehrine gidenler, Dublin'de de aynı şeyleri beklemesinler. Dublin'deki yaşam, kültür, din, alışkanlıklar vs. İngiltere'dekinden çok farklı. Oradayken de İrlanda'yı sakın İngiltere'ye benzetmeye veya İngiltere'yle karşılaştırmaya çalışmayın; İrlandalılar bundan hiç hoşlanmazlar.

3 yıl orada yaşamış biri olarak, Dublin'e gitme planınızı bu yazıyı okuduktan sonra yapmanızı öneririm. Gitmeden önce Dublin ile ilgili bilmeniz gereken çok şey var!

Macaristan‘ın başkenti Budapeşte en sevdiğim şehirlerden. Orta Avrupa şehirlerinin büyük bir bölümünde bulundum, ama bu şehir beni kendisine diğerlerinden daha çok bağladı. Yaşanılacak yerlerden biri olan Budapeşte dost canlısı atmosfere sahip. Gezilecek ve görülecek yerleri öyle abartılı değil ama her biri insanın gönlünü almasını biliyor. 15 günden fazla kaldığım bu şehre doyamadım ben.

Demir perdenin düşmesinden bu yana geçen yirmi beş yıllık süreçte inanılmaz bir gelişim gösteren Budapeşte’de şöyle bir etrafınıza baktığınızda bundan çok daha fazlasının geleceğini görmeniz mümkün. Dört bir yanda devam eden yapılanma, yeni açılan oteller, restoran ve butikler şehrin sürekli artmakta olan turist sayısını karşılamaya çalışıyor. Avrupa Birliğine katılmasını ardından kendine özgü mimarisini her zamankinden daha çok öne çıkarmaya başlayan Budapeşte, özellikle dağlık Buda yakasından kenti izlediğinizde büyüleyici görünüyor.

Avrupa’nın merkezinde keşfedilmeyi bekleyen mükemmel bir şehir: Budapeşte…

Tarihi yapısını asla bozmayan Macarlar, bu yapının içerisine harika bir yaşam kurmuş. Tuna nehrinin geçtiği şehirlerden biri olan Budapeşte’de 9 adet köprü bulunur. Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılır. Şehir merkezi, turistik yerler ve önemli olan birçok nokta Peşte bölümündedir. Buda bölgesi Peşte’ye oranla daha lüks, konaklamak için ideal ve önemli ofisleri barındırıyor. Budapeşte gezi rehberi ile, şehirle alakalı ihtiyacınız olan tüm bilgilere ulaşabileceksiniz.

Budapeşte Hakkında Bilgi